Bu yıl ilk kez Hilton Istanbul Bosphorus’ta gerçekleşen Sustainability Talks İstanbul, tekstil ve moda sektörünün dönüşüm yolculuğunda önemli bir global buluşma noktası olmayı sürdürdü. The Orbit Consulting ve Kipas Textiles iş birliği, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) stratejik ortaklığı ve Aster Textile kurumsal partnerliği ile 9 Aralık tarihinde düzenlenen 6. Sustainability Talks İstanbul tüm gün boyunca dopdolu bir program ile 1000’in üzerinde katılımcıyı ağırladı.
Türkiye 2026 yılında COP31 taraflar konferansına ev sahipliği yapmaya hazırlanırken, etkinlik, “Ortak Sorumluluk, Ortak Gelecek” teması ile ülkenin ve sektörün dönüşümüne ışık tuttu. Ceylan Saner’in sunumuyla yürütülen programda, sürdürülebilir tekstil ve moda adına kritik noktaların ele alındığı konuşmalar ve paneller gerçekleştirildi; Türkiye’den ve dünyanın dört bir yanından gelen 45 konuşmacı konuya ilişkin stratejik perspektifler ve ilham verici katkılar sundu. 36 standın yer aldığı fuaye alanında, önemli iş görüşmeleri gerçekleşti. Alanda yer alan FutureTex Interaction Area ise sürdürülebilir moda ve tekstil vizyonuna ışık tutan tasarımlarla dikkat çekti.

Etkinlikte gerçekleşen panellerin başlıkları arasında şunlar yer aldı:
Dönüşüme Yön Veren Liderler: Sürdürülebilir Modanın Geleceğine CEO & Sektör Bakışı
Şeffaflık ve İzlenebilirlik: Tekstil Değer Zinciri Boyunca Güven İnşa Etmek
Döngüyü Birlikte Tamamlamak: Tekstilden Tekstile Dönüşüm
Net Sıfıra Giden Ortak Yollar: Tekstil Değer Zincirinde Karbonsuzlaşma
Sürdürülebilir Moda ve Tekstilde Stratejik Dönüşüm
“Artık büyümek yetmez, sürdürülebilir büyümek zorundayız”
Tekstil sektörünün sürdürülebilir dönüşümde üstlendiği lider role ve küresel sorumluluklarına dikkat çeken İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, “Her yıl dünyada 92 milyon ton tekstil atığı üretiliyor ve bunun yüzde 85’i çöpe gidiyor. Küresel atık suyun yüzde 20’si tekstil sektöründen kaynaklanırken, okyanuslardaki mikroplastiklerin de yüzde 10’u yine tekstil ekosisteminden geliyor. Bu tablo bize tek bir şeyi söylüyor: Artık büyümek yetmez, sürdürülebilir büyümek zorundayız.” dedi.
Öksüz, 2025’in doğanın çevresel süreçlere sessiz kalmadığı bir yıl olduğunu belirterek, aşırı hava olayları ve azalan kaynakların tüm sektörlere yeni bir yol haritası çizdiğini ifade etti. Artık hiçbir sektörün eski alışkanlıklarla yoluna devam edemeyeceğini kaydeden Öksüz, “İşte tam da bu noktada, Türk tekstil sektörü değişimin öncü gücü olarak sahneye çıkıyor. Yalnızca üretim yapan değil, dönüşüm sürecini tasarlayan bir sektör haline geldik. Geleneksel üretim mirasımızı inovasyonla ve çevre bilinciyle birleştirerek sadece dönüşüm sürecine ayak uydurmuyoruz, aynı zamanda ona yön veriyoruz” şeklinde konuştu.