Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) tarafından düzenlenen ve sektörün en büyük buluşması kabul edilen İstanbul Hazır Giyim Konferansı başarıyla tamamlanarak, sıkıntılı günler yaşayan tekstil ve hazır giyim sektörüne umut verdi. 18. edisyonu ‘Yeni Düzenin Pusulası’ temasıyla Çırağan Palace Kempinski’de düzenlenen konferansın açılışını TGSD Başkanı Toygar Narbay, İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz ve İHKİB Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan yaparken, TİM Başkanı Mustafa Gültepe ise video mesaj gönderdi. 7-8 Ekim tarihlerinde gerçekleşen iki günlük konferansın ilk gününde, ‘yeni ekonomik dengeler’, ‘yeni pazarlar’, ‘inovasyon’ ve ‘markalaşma’ olmak üzere ‘Yeni Düzenin Pusulası’nı oluşturan dört rota farklı yönleriyle ele alındı. 8 Ekim tarihinde üreticilerin ve alıcıların gerçekleştirdiği B2B görüşmelerin oldukça verimli geçtiği ve sektörün iş hacmine olumlu katkı sağladığı belirtildi.
Konferansın 2008 yılından bu yana yapıldığını hatırlatan ve o zamandan itibaren dünyada bilinen tüm kuralların adeta yeniden yazıldığını söyleyen TGSD Başkanı Toygar Narbay, hazır giyim, tekstil, moda, turizm, gastronomi ve dizi-film gibi alanlarda ülke olarak çok güçlü bir birikime sahip olduğumuzu söyledi. Tüm tedarik zinciri ve markaların iş birliğiyle ‘Türkiye Markası’ oluşturulması gerektiğini belirten Narbay, sektörün güncel durumunu şöyle değerlendirdi:
“Son üç yıldır yaşadığımız zorlu sürecin artık sonuna yaklaşıyoruz. 2026, dünya hazır giyim ticaretinin mevcut durumu koruyacağı ve dengeyi yeniden bulacağı bir yıl olacak. 2027’den itibaren ise zirveyi gördüğü 2022 yılı seviyelerine yeniden ulaşacağını öngörüyoruz. Eğer gerekli destekler sağlanırsa Türk hazır giyim ve tekstil sektörleri de kayıplarını geri almaya başlayabilir. Ancak destek sağlanmazsa dünya hazır giyim ticaretinden negatif yönlü ayrışabiliriz.”
Hazır giyim ve tekstil istihdamın sigortası
2030’a doğru ise iş dünyasını bambaşka bir dönüşümün beklediğine işaret eden Narbay, Dünya Ekonomik Forumu raporlarının ve Dünya Bankası verilerinin bu değişimi gösterdiğini anlattı. Narbay; “Türkiye’de de benzer bir tablo var; mal ve hizmet ihracatımızın GSYH içindeki oranı her yıl daha da azalıyor. Öyle ki bu oran 2022’de %27,2 iken 2024’te %18,7’ye geriledi. Orta Vadeli Plana (OVP) göre 2028’de de %16,4 olacak. Bu noktada soruyoruz: Yapay zekâ ve robotik teknolojiler hizmetlerde hızla yaygınlaşırken yarın o alanda ortaya çıkması muhtemel işsizlik dalgası nasıl önlenecek? Sanayisiz bir ekonomi bu ilave âtıl istihdamı nereden karşılayacak? Hazır giyim ve tekstil sektörleri her ne kadar dijitalleşse de hala en yüksek istihdam sağlayan alan olmaya devam ediyor. Sanayide karanlık fabrikaların, hizmette robotların öne çıktığı bir dünyada bile her makinenin başında bir insan emeği var. İşte bu nedenle hazır giyim ve tekstil istihdamın sigortasıdır. Bu iki sektör, bugün 850 bin kişilik istihdam, 40 milyar doların üzerinde yatırım, 27 milyar doları aşan ihracat ve 45 milyar doların üzerinde üretim gücüne sahiptir. Bu tablo göz ardı edilmemelidir. Hazır giyim ve tekstil sektörlerini feda etmek, geleceğimizi feda etmektir” dedi.
Türk hazır giyim ve tekstil sektörleri üretim gücünün ötesinde öneme sahip
TGSD Başkanı Dr. Ümit Özüren de Türk hazır giyim ve tekstil sektörlerinin, üretim gücünün ötesinde yarattıkları değer, istihdama katkıları ve topluma sağladıkları faydalarla da önemini ortaya koyduğunu söyledi. Özüren şunları dile getirdi: “Kumaş ve iplikle başlayan yolculuğumuz aslında geleceği dokuduğumuz bir sürece dönüşüyor. Her üründe emek, alın teri ve yarınlara dair bir umut var. Köklü tecrübemiz, güçlü üretim kapasitemiz, genç nüfusumuz ve yenilikçi ruhumuzla önümüzdeki zorlukları aşmaya, küresel rekabette yerimizi sağlamlaştırmaya hazırız. Birlikte hareket ettiğimiz sürece yolumuzu kaybetmeyeceğiz ve Türk hazır giyim sektörü olarak, yarının dünyasında da kalıcı bir iz bırakacağız.”
Konferans kapsamında gün boyunca gerçekleşen oturumlarda hazır giyim ve tekstil sektörlerinin tasarımdan üretime, finanstan perakende ve moda segmentlerine kadar farklı süreçleri ele alındı. Sektörün önemli isimlerinin yer aldığı oturumlar katılımcılar tarafından büyük bir dikkatle takip edildi. Etkinlik dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve markalaşma konularında öne çıkan başlıklarıyla dikkat çekti.