Hazır giyim ve ev tekstili alanında faaliyet gösteren Yeşim Tekstil Ağrı yatırımlarıyla bölgenin ekonomik ve sosyo-kültürel gelişimini desteklemeyi sürdürüyor. 2019 yılında Ağrı’da devreye aldığı yeni üretim tesisinde dünya markalarına üretim gerçekleştiren firma, kısa zaman önce Tommy Hilfiger markası için burada üretime başlamıştı. Yeşim Tekstil, müşteri taleplerine paralel olarak geleceğe dönük büyüme planları çerçevesinde yaklaşık 20 milyon euroluk yatırım bedeliyle hayata geçirilen yeni hazır giyim tesisi ile kentteki kalıcılığını daha da güçlendirecek. Ağrı Valiliği’nin Tekstilkent Projesi kapsamında tahsis ettiği 36 bin metrekarelik fabrika alanı üzerinde inşa edilen tesis aynı zamanda istihdama da katkı sağlayacak.
Yeşim Grup CEO’su Şenol Şankaya, hayata geçirilen üretim merkezinin Türk tekstili adına gurur verici olduğunu söyleyerek, Yeşim Tekstil’in geçmişte olduğu gibi gelecekte de dünya markalarının en güvendiği ana tedarikçi olma misyonunu sürdüreceğini belirtti. Bu misyona uygun olarak büyüme ve gelişim odaklı tüm adımları atmaya her zaman hazır olduklarını ifade eden Şankaya, Tekstilkent Projesi’nin hayata geçirilmesi sürecine liderlik eden Ağrı Valiliği başta olmak üzere kendilerine destek veren tüm devlet erkanına teşekkür etti.
Yeşim Tekstil Ağrı yatırımlarıyla bölgenin gelişmesini destekliyor
Şenol Şankaya, Ağrı Tekstilkent Projesi’nin bir parçası olarak bölge istihdamına önemli oranda katkı yapma şansı bulacaklarını ve bölgenin ekonomik gelişiminin bir parçası olacaklarını söyledi. Söz konusu üretim tesisi ile sadece şehrin değil, bölgenin çehresinin değişimine de katkı sunmayı amaçladıklarını açıklayan Şankaya; “Ayrıca konuya sadece ekonomi penceresinden değil, sosyal sorumluluk penceresinden de bakıyoruz. Ağrı yatırımımız 10 bin kişiye ulaşıp tam anlamıyla gerçekleştiğinde hedefimiz aşağı yukarı mevcut kapasitemize yaklaşık yüzde 25-30 kadar ilave bir ciro sağlamak olacak. Öte yandan sosyo-kültürel olarak gelişmeye başlamış bir kent vizyonunu hep birlikte görme şansı bulacağız” diye konuştu.
Türkiye’de tek çatı altında en fazla kadın çalışan istihdam eden gruplardan biri olan Yeşim Tekstil, Ağrı bölgesinde kalıcı olma hedefiyle yön verdiği yeni yatırım programının tamamlanması ile tesisteki çalışan sayısını 2025 yılına kadar 5.000’e çıkartarak ilk istihdam hedefine ulaşılmış olacak.
“Ağrı’daki en önemli sorun işsizlik”
Ağrı’nın gelişime açık ve yatırıma en uygun şehirlerden biri olduğunu dile getiren Şenol Şankaya, Ağrı halkına güvendiklerini ve bölgede kalıcı olmak adına sağlam ve istikrarlı adımlar atarak büyümelerini sürdüreceklerini söyledi. Ağrı’daki en önemli sorunun işsizlik olduğunu vurgulayan Şankaya; “Ağrı Valiliği tarafından yapılan araştırma ile söz konusu sorunu çözmek için bölgede hızla üretime geçebilecek ve çok fazla insana iş imkânı sağlayacak bir sektör üzerinde duruldu ve tekstil sektöründe karar kılındı” dedi.
Gelinen noktada Ağrı’da sadece bir üretim alanı değil, bir yaşam kalitesi vaat ettiklerini aktaran Şankaya, Yeşim Tekstil’in ‘Önce İnsan’ prensibini buradaki tesislerinde de aynen yaşatacaklarını belirtti. Burada açacakları kreş ve çalışanlar için uygulayacakları sosyal uygunluk şartları ile yöre halkının hayat standardını da yükselteceklerini ifade eden Şankaya, endüstri iş kolunda çalışma kültürü oluşturacaklarını açıkladı.
“Tersine göç dahi mümkün olabilir”
Şenol Şankaya tüm faaliyetlerinin yanı sıra bölgedeki partnerlerle iş birliği geliştirme opsiyonunu da devrede tuttuklarını dile getirdi. “Bu açıdan bakıldığında sadece Ağrı ile değil, bölgedeki diğer tedarikçileri düşününce çok daha büyük bir ekosistemle birlikte yol aldığımızı söyleyebilirim. Bu ortak sinerji, gerek Yeşim Grup’a gerek ülkemizin ekonomik gelişimine son derece önemli kazanımlar sağlayacak” diyen Şankaya sözlerini şöyle noktaladı:
“Biz ülkemize ve bu toprakların çalışkan insanlarına her zaman güvendik ve güvenmeye de devam edeceğiz. Ağrı’nın ne kadar büyük bir potansiyeli olduğunu görüyoruz. Hayata geçirdiğimiz yatırımlar Doğu Anadolu Bölgesi’nde büyüdükçe, batıya olan göçün önlenmesine de katkı sunmuş olacağız. Göçün önlenmesi de bölge vatandaşlarının kendi memleketlerinde kalarak refah içinde yaşamasını sağlayacak. Bir süre sonra tersine göçün önünü açma şansımız dahi olabilir.”