Teknik tekstiller fuarı Techtextil ve tekstil ve esnek malzemeler işleme fuarı Texprocess, 21-24 Nisan 2026 tarihleri arasında Messe Frankfurt tarafından eşzamanlı ve entegre bir şekilde düzenlenecek. Katılımcı ve ziyaretçi sayılarında büyüme öngörülen ve yenilikçi ürünlerin tanıtılacağı birer platforma dönüşmesi hedeflenen fuarların tanıtımı için İstanbul’da düzenlenen basın toplantısına Techtextil ve Texprocess Fuar Direktörü Sabine Scharrer, VDMA ve TFL İdari Yöneticisi Elgar Straub, İTHİB Yönetim Kurulu Üyesi Murat Şahinler, Messe Frankfurt İstanbul Satış ve Pazarlama Direktörü M. Can Yümer katılarak bilgi verdi.
Messe Frankfurt’un Texpertise ağının küresel tekstil endüstrisini buluşturduğunu söyleyen Sabine Scharrer, 13 ülkede 60’tan fazla tekstil fuarı düzenlendiğini açıkladı. Scharrer, Türkiye’nin Techtextil ve Texprocess fuarlarının en büyük ziyaretçi ve katılımcı ülkelerinden biri olduğunun altını çizdi. Scharrer; “Türkiye tekstil endüstrisi, gerekli standartları karşılayabilmek için yeni süreçlere ve teknolojilere daha fazla yatırım yapmalı. Bu durum ürünlerin maliyetini artırabilir ancak yeni pazar avantajlarını beraberinde getirecektir” dedi.
Ziyaretçilerin tek bilet ile Techtextil ve Texprocess fuarlarını ziyaret edebildiğini hatırlatan Scharrer, elyaftan nihai ürüne kadar tekstil değer zincirinin görülebildiğini, yüksek çapraz ziyaret oranı ile maksimum iş potansiyeline ulaşıldığını söyledi. Fuarlarda 100’den fazla ülkeden katılımcının yenilikçi ürünleriyle yer aldığını belirten Scharrer, şu detayları paylaştı; “Techtextil 12 uygulama alanındaki yenilikleriyle endüstriyi dönüştürüyor. Performans Giyim Tekstilleri bu yıl Salon 9.0’da kapsamlı bir şekilde sunulacak. Fonksiyonel özelliklere sahip malzemeler, kumaşlar, iplikler ve elyaflar, havacılık ve yangın söndürme kıyafetlerinde maksimum güvenliği sağlarken modern spor giyiminde nefes alabilirlik ve ter yönetiminin akıllıca düzenlenmesine imkân tanıyor. Otomotiv ve inşaat sektöründe doğal malzemelere olan talep arıyor, Salon 9.1’de Nauter Performance alanında bu çözümler yer alacak. Bu yıl ayrıca ilk kez tekstil kimyasalları ve boyaları da ürün portföyüne dahil edildi ve performans tekstilleri ve elyaflar ve iplikler bölümüne yakın konumlandırıldı.”
Texprocess’e eylül ayı itibariyle 30 yeni katılımcının kaydolduğu bilgisini veren Scharrer, fuarın 24 ülkeden 200’den fazla katılımcı ve ziyaretçi ile küresel bir buluşma noktası olacağını söyledi. Scharerr; “Texprocess sadece katılımcı ve ziyaretçi sayısıyla önem arz etmiyor, aynı zamanda karar vericileri buluşturmasıyla da sektöre yön veriyor. Katılımcıların %76’sı satın alma kararlarında etkili pozisyonda bulunuyor. Techtextil ve Texprocess fuarları alınan yatırım kararlarıyla pazarın genel görünümünün netleşeceği etkinlikler olacak” dedi.

Türk dikiş ve konfeksiyon teknolojileri ihracatında Mısır öne çıktı
Avrupa tekstil bakım, kumaş ve teknolojileri endüstrisindeki güncel gelişmeleri ele alan bir konuşma yapan Elgar Straub, bir önceki yılın temmuz ayına kıyasla sipariş girişinin %28.2 arttığını, satışların da %0,6 artış kaydettiğini dile getirdi. Straub; “Tüm dikiş ve konfeksiyon teknolojileri ile çamaşırhane ve temizlik teknolojilerini kapsayacak şekilde, Nisan-Haziran 2025’i kapsayan üç aylık dönem bazında geçen yıl ile kıyaslandığında ise sipariş girişlerinde %44’lük artış, satışlarda ise %5’lik düşüş yaşandı” dedi.
VDMA’nın 2024 yılı verilerine göre konfeksiyon teknolojileri için küresel pazarda en önemli tedarikçi olarak Almanya’nın düşüşe rağmen liderliğini koruduğunu belirten Straub, Alman üreticilerin ihracatta hala güçlü olduğunu kaydetti. Bu dönemde en önemli ihracat pazarları olarak Polonya, Fransa İtalya, ABD, Hindistan ve Çin’in sıralandığını açıklayan Straub, Türkiye’ye ilişkin şu verileri paylaştı: “2024 yılında Türk dikiş ve konfeksiyon teknolojisi ihracatında Mısır büyük bir sıçramayla en önemli pazar haline geldi, Onu Özbekistan, Hindistan, Azerbaycan, Rusya ve Bulgaristan izledi. Geçen yıl Türkiye’nin dikiş ve konfeksiyon teknolojileri sağlayan başlıca tedarikçisi büyük bir düşüşe rağmen Çin olmayı sürdürdü. Onu İtalya, Almanya, Japonya, Tayvan ve İsviçre izledi.”
Elgar Straub, hazır giyim ve teknik tekstil üretimindeki güncel zorlukları ‘Sürdürülebilirlik ve ‘Tüketici davranışları ve hızlı moda’ başlıklarında değerlendirdi. Sektörün daha çevre dostu üretim yöntemleri uygulamak için güçlü bir baskı altında olduğunu belirten Straub, CO2 emisyonunun azaltılması, sürdürülebilir malzemelerin kullanımı ve su tüketiminin düşürülmesi taleplerinin geldiğini anlattı. Günümüzde üreticilerin esnek ve yenilikçi olması gerektiğini kaydeden Straub, değişen tüketici trendlerine hızlı yanıt vermek zorunda olan üreticilerin hızla değişen gereksinimlere ayak uydurmasının şart olduğunu vurguladı. Jeopolitik belirsizlik ve ticaret savaşları nedeniyle yaşanan kesintiler ve işgücü eksikliği nedeniyle sektör üretiminde zorluklar ve karmaşıklıklar yaşandığını anlatan Straub, üreticilerin yeni regülasyonlara uyumunun önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Türk tekstil endüstrisinin yeni pazarlara açılma fırsatları
İTHİB Yönetim Kurulu Üyesi Murat Şahinler de yaptığı konuşmada Türk tekstil sektörüne ilişkin bir panorama sundu. Konuşmasını ‘yeni pazarlara açılma fırsatları’ başlığında toplayan Şahinler, küresel talepte daralmanın yaşandığını, fiyat rekabetinin arttığını ve maliyetlerin yükseldiğini söyledi. Şahinler; “Türk tekstil sektörü dünyanın en büyük 5. ihracatçısı, AB’nin en büyük 2. tedarikçisi olarak büyük bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Bize düşen görev mevcut pazarlarda payımızı korurken, yeni pazarlarda kalıcı başarı hikayeleri yazmak. Türk tekstil sektörü olarak yılda 12 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştiriyoruz. Tekstil ve hazır giyim sektörleri olarak toplam 78 milyar dolar üretim hacmine sahibiz. Bunun 45 milyar doları tekstil üretiminden gelmekte olup, bu alanda bölgenin en büyük üreticisi konumundayız. Yaklaşık 34 milyar dolarlık kısmı ise hazır giyim üretiminden oluşuyor. Türk tekstil sektörümüzü başarıya ulaştıracak en önemli unsur işte bu entegre üretim gücümüz” diye konuştu.
Şahinler küresel krizlerden çıkışın anahtarının alternatif pazar ve ürün çeşitliliğinde olduğunu belirterek, bu bağlamda teknik tekstillerin öne çıktığını vurguladı; “Türk tekstil sektörü sadece bugün değil, geleceğin de küresel oyuncusu olacaktır. Techtextil ve Texprocess iş birliğinin sektörümüze yeni kapılar açacağına inanıyoruz.”