13.2 C
İstanbul
Cuma, Nisan 19, 2024

Türkiye tekstil ihracatında ABD’de ve Orta Doğu’da yükselişte

Türkiye tekstil ve ham maddeleri sektörü ocak-şubat...

Toptan kadın giyim ihracatı e-ticaretle büyüyor

Toptan kadın giyim sektörünün gelişmesi için kurulan...

Deprem bölgesinde hazır giyim üretimi bir yılda yarıya düştü

Türkiye’nin 11 ilini derinden sarsan 6 Şubat...

Nivogo: Türkiye’de ‘geleceği değiştiren moda’ döngüsel dönüşüm

Nivo (yeni) ve go (harekete geçmek) kelimelerinin...

Bego Jeans; temiz denimin hikayesi

Çevresel etkisi en yüksek tekstil ürünlerinden biri...

Rusya-Ukrayna Savaşı Türk tekstil sektörünü nasıl etkiliyor?

Uzun yıllardır Rusya-Ukrayna arasında yaşanan gerilim, 2014...

Küresel Tekstil Pazarında Üretim Yer Değiştiriyor

GüncelKüresel Tekstil Pazarında Üretim Yer Değiştiriyor

- Haber Sponsoru -

Küresel Tekstil Pazarında Üretim çalışan insanlar
Küresel Tekstil Pazarında Üretim Yer Değiştiriyor

Küresel tekstil pazarında üretim yer değiştiriyor. Büyük tüketici pazarların uzun yıllardır ucuz maliyetler nedeniyle tercih ettiği Asya merkezli tedarik sisteminde değişme yaşanıyor. MGI’nın raporuna göre büyük tüketici pazarlar kendilerine yakın yeni üreticilere yöneliyor. Türkiye coğrafi yakınlığı, yüksek kalitesi, gelişmiş otomasyon sistemi ile üretim gücünü arttırabilir.

Küresel tekstil endüstrisinde uzun yıllardır bilinen pazar dengeleri değişiyor. McKinsey Global Enstitüsü’nün (MGI), giyim, lüks ve moda sektörü üzerine hazırladığı ‘Giyim Üretimi Evine mi Dönüyor?’ başlıklı araştırması, küresel tekstil ticaretinde çarpıcı değişimleri gözler önüne seriyor. Rapor özetle, üretici gücün ucuz ve toptan üretimin merkezi olarak kabul edilen Asya’dan diğer bölgelere kaydığını gösteriyor.

MGI’nın araştırmasında uzun yıllardır ABD ve Avrupalı hazır giyim şirketlerinin, düşük işgücü maliyetlerinden yararlanmak için üretiminin büyük kısmını Çin ve diğer Asya ülkelerine kaydırdığı hatırlatıldı. Ancak bu modelin pazarlarda ortaya çıkan hız gereksinimi ile uyumlu olmadığının ortaya çıktığı belirtiliyor. Asya’dan deniz yoluyla Batı pazarlarına ürün nakliye süresinin ortalama 30 gün sürmesi, teslim süresinde esnekliği ve farklılaşma ihtimalini ortadan kaldırıyor. Hava taşımacılığı ise pahalı ve aynı zamanda çevre dostu bir seçenek oluşturmuyor. Uzak Asya pazarlarında üretim modeli ticari kısıtlamalar ve döviz kurlarındaki belirsizliği arttıran jeopolitik gerilimler ile faydalarını daha da azaltıyor. ‘Giyim Üretimi Evine mi Dönüyor?’ araştırmasına göre %9-12 civarındaki vergilerin oluşturduğu maliyet de bir başka önemli faktör.

Küresel tekstil pazarında üretim yer değiştiriyor: ‘Türkiye tekstil sektörü, rakipleriyle arayı daha da açabilir’

McKinsey Türkiye Ülke Direktörü Can Kendi, ‘Giyim Üretimi Evine mi Dönüyor?’ raporu hakkında değerlendirmede bulundu. Kendi, geçmişte hammadde ve emek-yoğun üretime dayalı olan tekstil ve hazır giyim sektörünün küreselleşmenin de etkisiyle son dönemde önemli bir dönüşüm yaşadığını ve günümüzde sektördeki rekabetin temel belirleyicisinin teknoloji, marka ve tasarım olduğunu dile getirdi. Kendi, hız faktörünün önem kazanmasıyla birlikte değer zincirinde coğrafi yakınlık ve teknolojinin payındaki hızlı artışa dikkat çekti.

Avrupa pazarı için üretilen ürünlerin Güneydoğu Asya’dan gemilerle 30 günde gelebildiğini, buna karşın Türkiye’den bu ürünlerin 3 ila 6 gün arasında ulaştırıldığına dikkati çeken Kendi, bu üretimin Türkiye’ye kaydırılmasının Avrupa açısından avantajlı olduğunu belirtti. Kendi sözlerini şöyle sürdürdü; “Türkiye tekstil ve konfeksiyon sektörünün Afrika’ya ihracatı 2018’de tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkarak, bir önceki yıla göre % 13,5 artışla 1 milyar doları buldu. Sektör açısından stratejik bir açılım olan Afrika pazarındaki bu gelişmede yine Türkiye’nin coğrafi yakınlık avantajı önemli rol oynuyor.”

Otomasyon sayesinde önümüzdeki 10 içinde giyim üretim süresinin %40-70 arasında azalacağının tahmin edildiğini söyleyen Kendi; “Tekstil sektörümüzün bu öngörüleri dikkate alarak otomasyon yatırımlarını doğru zamanlamalarla gerçekleştirmesi durumunda, başta Çin olmak üzere Asya’daki rakipleriyle arasındaki makası daha da açması mümkün görünüyor” dedi.

Rapor Neleri Gösteriyor?

McKinsey Global Enstitüsü’nün (MGI) ‘Giyim Üretimi Evine mi Dönüyor?’ başlıklı araştırması tekstil ve giyim endüstrisinin önümüzdeki dönemdeki dönüşümüne dönük önemli ipuçları veriyor. Rapora göre, ABD ve Avrupalı yüksek üretim yapan şirketlerin dışa açılma stratejisi pek çok nedenle baskı altında bulunuyor. Geçmişte giyim sektörü için Batı’nın gelişmiş pazarlarından gelen güçlü talep, bugün çoğunlukla Uzak Doğu ve Güney Yarımküre başta olmak üzere, dünyanın diğer bölgelerinden geliyor.

Asya pazarında giyim satışlarının her yıl %6 oranında artması beklenirken, bu da 2025’te olması öngörülen küresel satışların yaklaşık %40’ına denk geliyor. Asya pazarındaki bu talep artışı, üretim kapasitesinin yönelimini değiştirecek ve yerel pazar için üretimi arttıracak.

Son 20 yıldır Uzak Doğu’da üretimin avantajlı olduğu pozisyon artık geçerli olmayacak. Bölge genelinde işçi ücretleri ve üretim maliyetleri artıyor. Örneğin,  2005 yılında Çin’deki işgücü maliyetinin ABD’deki maliyetin onda biri kadardı, günümüzde ise bu fark üçte biri seviyelerine geldi. Devasa boyuttaki ABD pazarına yakın olan Meksika günümüzde Çin’den daha düşük işçilik maliyeti sunuyor. Avrupa pazarına yakın üreticilerin maliyetleri halen Çin’den yüksek olmakla birlikte, bu fark azalıyor. Türkiye’de işçilik maliyetleri 2005 yılında Çin’dekinden 5 kat fazlayken, 2017 yılı itibariyle bu fark 1,6 kata geriledi. Ayrıca coğrafi yakınlık, nakliyede önemli tasarruf sağlayarak, üretim maliyetini daha düşük seviyelere getiriyor.

Pazardaki değişim ürünler bazında net olarak görülebiliyor. Örneğin, denim üretimini Bangladeş ve Çin’den Meksika’ya taşıyan bir ABD hazırgiyim firması, böylece kar marjını koruyabiliyor, hatta biraz daha arttırabiliyor. Avrupalı firmalar da, denim üretimini Çin yerine Türkiye’den sağladıklarında maliyetlerinde %3’lük kazanç sağlayabiliyor. Türkiye’de denim üretiminin otomasyonu parça başına 1.30 ila 2 Dolar arasında maliyet tasarruf sağlayacağı öngörülüyor. Türkiye’nin Avrupa pazarında maliyet avantajı yaratan yakınlığını otomasyonla daha da geliştirebileceği bekleniyor. Örneğin üretim otomasyonu sağlandıktan sonra Bangladeş yerine Türkiye’ye üretimin taşınması halinde %3-4 arasında marj iyileştirmesi elde edilebilir.

Diğer haberlere göz atın

Yazarın diğer haberleri

Diğer etiketlere göz atın:

En çok okunan haberler