Hazırlık ve terbiye segmentlerine yönelik tekstil ekipman ve teknolojilerinde uzman olan Pentek Textile Machinery, ITMA 2023 fuarında güncel çözümleriyle inovasyona olan odağını bir kez daha vurguladı. Ana teması sürdürülebilirlik olan firmanın standında yer alan teknolojiler de fuarın ruhuna uygun olarak güncel pazar taleplerini yansıttı. Textilegence olarak Pentek Uluslararası İş Geliştiricisi Mauro Mare ile firmanın ITMA 2023’teki deneyimi ve pazarın durumu hakkında konuştuk.
Mare, fuar boyunca stantlarında gerçekten coşkulu ve beklenmedik bir ilgi olmasının yanı sıra katılımın kalitesine vurgu yaparak ziyaretçilerin yaklaşık %80’inin teknolojileriyle ciddi bir şekilde ilgilendiğini söyledi. Müşterilerin kendi fuarlarında yaptıkları uygulamaları birebir gerçekleştirdiklerini ve Pentek standının bu yeni tasarım konseptiyle de büyük ilgi çektiğini kaydeden Mare şunları ifade etti: “Pentek’in temel işi her zaman daha önce var olmayan bir şey yaratmak oldu. Bu nedenle ITMA 2023’te yeni çözümlerimizin yanı sıra mevcut makinelere ilişkin yeni konseptlerimizi de sunduk.” Mare, ITMA’daki genel olumlu atmosfere rağmen jeopolitik zorluklar ve küresel ekonomik sorunlar nedeniyle Bangladeş, Çin, Vietnam ve Pakistan gibi Asya bölgelerinden fuara katılımın sınırlı olduğunu da sözlerine ekledi.
Pentek sürdürülebilirlik iddialarını sertifikalar ve örnek çalışmalarıyla destekliyor
Pentek’in tekstil endüstrisinde sürdürülebilirliğe yaptığı katkılara değinen Mauro Mare, enerji, su ve kimyasal tüketimini azaltma konusundaki kararlılıklarının ürün yelpazelerinde açıkça görülebildiğini söyledi. İlk olarak Wanny yıkama serisinden örnek veren Mare, yeni Aktif Yıkama konseptinin yenilikçi ileri-geri hareketiyle benzersiz bir yıkama gücü sağlayarak su tüketimini azalttığının ve ayrıca makine içindeki çoklu su geri kazanımının da su israfını en aza indirdiğinin altını çizdi. Mare konuşmasında tekstildeki kimyasal kullanımına da şu sözlerle dikkat çekti: “Pentek’in süreçleri, geleneksel yöntemlere kıyasla su ile birlikte kimyasal ihtiyacını da ortalama %40 ila %60 arasında ciddi oranda azaltıyor. Yeşil etiketler, sertifikalar ve örnek çalışmalar bu iddialarımızı kanıtlıyor. Wanny teknolojisi, optik parlatma, ağartma, biyoparlatma, redüksiyon banyosu gibi şimdiye kadar sadece diskontinü ekipmanlarda mevcut olan işlemleri kontinü modda gerçekleştirme konusundaki benzersiz kabiliyeti sayesinde büyük ilgi gördü.”
Mare bunlara ek olarak, kompakt bir alanda (2 metre) kurutma verimliliğini en üst düzeye çıkaran ve enerji tüketimini azaltan K-Booster adlı devrim niteliğinde bir kurutucuyu tanıttıklarını bildirerek yeni Geyser buhar makinesinin özelliklerinin önemini şöyle vurguladı: “Mevcut pazar seçeneklerine kıyasla %40 ila %60 arasında değişen buhar tasarrufu sağlayan yeni Geyser buhar makinesini de sergiledik. Kaynak tüketimini azaltmaya ve verimliliği artırmaya odaklanmamız sürdürülebilirliğe olan bağlılığımızı yansıtıyor.”
“Sürdürülebilir dönüşümün en zorlu kısmı geleneksel düşünce yapısını değiştirmek”
Mauro Mare sürdürülebilir dönüşümde karşılaşılan zorluklarla ilgili sorumuza yanıt olarak, düşünce yapısının değişiminin önemini vurgulayarak görüşlerini şu sözlerle paylaştı: “Karşılaşılan ilk zorluk, sürdürülebilirlik alanında geleneksel kademeli iyileştirme zihniyetinden devrim niteliğinde değişikliklere geçiş yapma sürecidir. Bu değişim, zihniyette bir dönüşüm ve keşfedilmemiş alanlara açılma konusunda istek gerektiriyor. İkinci zorluk ise iş modellerinde yatıyor. Sürdürülebilirlik için bütünsel çözümler yaratmak amacıyla zihniyet değişikliğini ve mühendislik, kimya ve tekstil dahil olmak üzere çeşitli sektörlerden uzmanlığı bir araya getiren iş birliğine dayalı iş ağı modellerine geçişi savunuyoruz.”
“Türkiye’deki ciromuz beş milyon euroya ulaşıyor”
Mevcut pazar değişimleri hakkında konuşan Mauro Mare; “Kumaşların %70’i Asya’da üretiliyor. Buna paralel olarak Asya’nın payı ihracatımızın %64’ünü oluşturuyor; fakat bilinen tüm jeopolitik sorunlar nedeniyle bu eğilim değişiyor. Pazarın toparlanmasını sağlamak için dünya çapında yeni bir dengenin kurulması gereken bir geçiş dönemindeyiz. Bence eğilim giderek daha fazla başka ülkelere gitmek ve hatta Avrupa’ya geri dönmek yönünde. Tüm bunların ötesinde Türkiye hala en iyi pazarlarımızdan biri. Bu yıl Türkiye’deki ciromuz yaklaşık beş milyon euroya ulaşıyor” yorumunda bulundu.
Pentek’in tekstil sektöründe Türkiye için büyük bir potansiyel gördüğünü belirten Mare sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye üretimde başarılı işlere imza atarken, Pentek sektörde benzersiz bir Türk kimliği yaratmak için inovasyon ve süreç iyileştirmeye doğru bir geçişi teşvik ediyor. Pentek olarak biz de ekipman ve bilgi birikimi sağlamak için buradayız.”